WordPress bir blog sistemi olmasına rağmen kendi yapısı ve eklenti destekleriyle sadece blog amacıyla değil, haber portalı, wiki, kurumsal site, e-ticaret sitesi hatta Facebook benzeri bir sosyal paylaşım sitesi olarak dahi kullanılabiliyor. Bu geniş yelpaze WordPress’in web uygulama pazarında giderek büyümesini ve daha çok kullanılmasını sağlıyor. Bu yaygınlaşmayla birlikte WordPress sitelerini farklı ve zengin görsel arayüzler ile işlevler barındırması için de temalara sıklıkla ihtiyaç duyuyoruz.

Temalar genel olarak WordPress sitelerinizin görsel olarak değişmesini sağlamakla birlikte bazı ek fonksiyonaliteleri de sitede barındırmanıza yardımcı oluyor. Diğer taraftan piyasada ücretsiz veya paralı olarak bulunan temaların bazıları yukarıda bahsettiğimiz farklı amaçlar(haber portalı, e-ticaret, wiki… gibi) için de hazırlanmış olabiliyor. Dolayısıyla siteniz için seçeneğiniz temanın amaca uygun olması gerekiyor. Yine bazen seçtiğiniz bir temayı özelleştirmek ve kendi isteğinize uygun hale getirmek için çok fazla zaman harcamanız gerekebiliyor. Öyle ki hazır olarak bulduğunuz temayı özelleştirmek bazen neredeyse sıfırdan bir tema yazmak kadar zahmetli olabiliyor.

Bu noktada WordPress sitelerinizin için tema seçimi yaparken nelere dikkat etmeliyiz sorusu akıllara gelebilir. Yukarıda bahsettiğim tarzda aksilikler olmaması için sizlere bu yazıda belirli bir kaç kriterlerden bahsedeceğim.

Kriterler

1. Nasıl bir sitesi istiyoruz?
Sitenizde olmasını istediğiniz özellikleri maddeler halinde not alıp bir site haritası çıkartın.

2. Oluşturduğunuz site haritasına uygun olabilecek bir tema araştırması yapın
themeforest.net veya benzeri bir tema arşiv sitesi üzerinden site haritasına bağlı kalarak beğendiğiniz bir temayı seçin.

3. Seçtiğiniz temayı inceleyin
İlk etapta temanın güncel olmasına, dokümantasyonun anlaşılır olmasına ve yeni sürümlerde çalışmasına dikkat edin.

Desteğinin ne derecede olduğuna bakın. Bunu yorumlarından ve verilen memnuniyet yıldızlarından anlayabilirsiniz.

Temanın sizin kullanım amacınıza uygun olup olmadığına bakın. Örneğin bazı temalar medya galerisi veya wiki kullanımına özel olabiliyor. Eğer sizin amacınız bir blog tutmaksa bu tarz temaları kullanmanız çok doğru olmayacaktır.

Temanın kaç tane satış yaptığına bakın. Eğer WordPress’de ileri derecede bir bilginiz yok ise ilk etapta 0 – 150 satışı arasındaki temaları almaktan çekinin. Bu temalar yeni onaylanıp pazarda yer aldığı için çok hataları olabiliyor. Tabi bu hatalar gelen geri bildirimlere göre güncellemelerde kapatılıyor ama WordPress’de ileri derecede bir bilgiye sahip değilseniz projeye koyduğunuz süreyi aşmamak için bunları sizlerin kapatmanız gerekebilir ve bu da size ayrıca bir iş yükü ve zaman kaybına sebep olacaktır.

4. Tema’nın özelliklerini inceleyin
Kişisel blog ve basit temalar haricinde temalarda Visual Composer olmasına dikkat edin. Visual Composer sayesinde istediğiniz herhangi bir değişikliği çok kolay bir şekilde yapabilirsiniz. WordPress’in tema yönetimi üzerinde herhangi bir standartı olmadığı için (Özelleştir bölümü henüz yetersiz) çok farklı bir şekilde yönetildiğinden sizlerin bunu anlaması oldukça zaman alabilir. Temanın dokümantasyonlarını okusanız bile mantıksız gördüğünüz için sizleri bayağı bir uğraştırabilir.

Temada çoklu dil desteği olmasını istediğinizde WPML eklenti desteğinin olduğuna bakın. WPML WordPress’in ücretli en başarılı çoklu dil eklentisidir. WPML uyumlu olmayan temalarda WPML kullanmak sizlere ekstra uğraş ve zamana mal olacaktır. Bunlardan kaçının.

NOT: Temalar desteklediği eklentileri Extended Lisans ile ücretsiz bir şekilde kendi temaların içerisinde veriyor. Temayı aldıktan sonra ekstra ücret ödeyip eklenti alacağınızı düşünmeyin.

B Planı
Eğer tema seçmek veya temayı özelleştirmek size çok karmaşık geliyorsa ve işin içinden çıkamayacağınızı düşünüyorsanız kendinize WordPress geliştiricisi bulabilirsiniz. Birçok yazılım ürününde olduğu gibi WordPress uygulamalarının geliştirilmesini de profesyonel şekilde yapan birçok yazılımcı olduğunu unutmayın!